English - Turkish
Definition of simple past tense and past participle of culture in English Turkish dictionary
- cultured
- kültürlü
Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.
-All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living.
Şehir çoğunlukla Londra'nın kuzeyinde en kültürlü ve kozmopolit şehir olarak kabul edilmektedir.
-The city is often regarded as the most cultured and cosmopolitan city north of London.
- cultured
- (Hayvan Bilim, Zooloji) safkan
- simple past tense
- (Dilbilim) geçmiş zaman
- cultured
- terbiye edilmiş
- simple past tense
- -di'li geçmiş zaman
- cultured
- {s} aydın
- cultured
- {s} kültive
Japon kültive incileri dünya inci pazarının % 60'ına kadarını tekeline almıştır.
-Japanese cultured pearls have come to monopolise as much as 60% of the world pearl market.
- cultured
- insan ürünü/kültürlü
- cultured
- {s} görgülü
- cultured
- {s} üretilmiş
Related Terms
English - English
Definition of simple past tense and past participle of culture in English English dictionary
- cultured
simple past tense and past participle of culture
Hyphenation
sim·ple past tense and past par·ti·ci·ple of cul·turePronunciation
Resimler
Favorites