sigaralık

listen to the pronunciation of sigaralık
Turkish - English
cigarette case; cigarette box
cigarette-holder
joint
sigara
{i} cigarette

The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all. - Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.

You must quit smoking cigarettes. - Sigarayı bırakmalısın.

sigara
{i} smoke

Her husband smokes like a chimney. - Eşi, bir baca gibi sigara içiyor.

The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all. - Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.

sigara
cigarettes

You must quit smoking cigarettes. - Sigara içmekten vazgeçmeliisin.

You must quit smoking cigarettes. - Sigarayı bırakmalısın.

sigara
(Argo) cig

A lot of human deaths are caused by smoking cigarettes. - İnsan ölümlerinin çoğuna, sigara dumanı neden olmuştur.

You must quit smoking cigarettes. - Sigarayı bırakmalısın.

sigara
(Argo) gasper
sigara
fag
Sigara
durry
Sigara
ciggie
sigara
cigaret

The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all. - Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.

The sale of cigarettes should be banned. - Sigara satışı yasaklanmalıdır.

sigara
cigarette, cigaret, fag
sigara
be fagged out
Turkish - Turkish
Sigara konulan kap
Sigara ağızlığı
sigara
İnce kâğıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen nesne
sigara
İnce kâğıda, kıyılmış tütün sarılarak hazırlanan, silindir biçiminde, ağızdan dumanı çekilen nesne: "İhtiyar diplomat sigara üstüne sigara yakıyordu."- Ö. Seyfettin