saklamadan

listen to the pronunciation of saklamadan
Turkish - English
freely
openly
sakla
(Bilgisayar) keep

She can never keep a secret. - O, asla sır saklayamaz.

I promised him to keep it secret. - Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.

sakla
hid

He hid his toys under the bed. - O,oyucaklarını yatağın altına sakladı.

Please hide the blueberry jam where Takako can't see it. - Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.

sakla
lay away
sakla
cache
sakla
withhold from
sakla
tuck away
sakla
keep back
sakla
withheld from
sakla
{f} hiding

Tom was hiding in the mountains. - Tom dağlarda saklanıyordu.

The suspect was hiding out in the mountains for three weeks. - Şüpheli üç haftadır dağlarda saklanıyordu.

sakla
stow
sakla
salt away
sakla
store up
sakla
{f} stowing
sakla
kept back
sakla
hide

Please hide the blueberry jam where Takako can't see it. - Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.

Tom made no attempt to hide the fact that he was in love with Mary. - Tom Mary'ye âşık olduğu gerçeğini saklama girişiminde bulunmadı.

bir şey saklamadan
in round terms
sakla
keptback
sakla
tuck#away
sakla
store#up
sakla
stash

Sami stashed the marijuana in a motel room. - Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.

Fadil drove the car to an abandoned house and stashed it. - Fadıl arabayı terk edilmiş bir eve kadar sürdü ve oraya sakladı.

sakla
keepback
sakla
dissemble
sakla
storeup
sakla
tuckaway
saklamadan
Favorites