süzgeç

listen to the pronunciation of süzgeç
Turkish - English
strainer

Use a strainer to drain the pasta. - Makarnayı boşaltmak için bir süzgeç kullanın.

filter
sieve
(Bilim, İlim) fin

Dolphins have well-developed pectoral fins (flippers) placed behind the head and below .

After their fins have been removed, the sharks are thrown back alive into the ocean. - Onların süzgeçleri kesildikten sonra köpek balıkları okyanusa canlı bir şekilde geri atıldı.

strainer; colander
colander
drainer
strainer, filter; colander, cullender
phot. color filter, light filter
alembic
screen
cullender
(Bilgisayar) filter is
(Gıda) mesh strainer
gauze
(Bilgisayar) filtering
percolator
infiltrator
(Nükleer Bilimler) fltre
süzgeç kağıdı
(Kimya) Filter paper
süzgeç bezi
wire cloth
süzgeç devresi
filter network
süzgeç katsayısı
filter factor
süzgeç kondansatörü
filter capacitor
süzgeç peteği
filter cartridge
süzgeç tekeri
filter wheel
süzgeç teli
wire gauze
band geçiren süzgeç
(Televizyon) bandpass filter
ideal süzgeç
ideal filter
optik süzgeç
(Aydınlatma) optical filter
süzgeçler
(Bilgisayar) filters
uyumlu süzgeç
(Bilgisayar,Teknik) matched filter
ağırşaklı süzgeç
disk filter
bileşik süzgeç
composite filter
duygusal süzgeç
(Dilbilim) affective filtering
ikili süzgeç
(Bilgisayar) binary filter
kafes süzgeç
(Bilgisayar,Elektrik, Elektronik) lattice filter
kristal süzgeç
crystal filter
kıl süzgeç
hair sieve
mikron süzgeç
(Askeri) micronic filter
oktav süzgeç
octave filter
prototip süzgeç
(Elektrik, Elektronik,Teknik) prototype filter
tel süzgeç
wire mesh screen
yönlü süzgeç
directional filter
Turkish - Turkish
Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça
Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet veya aletlerden oluşan düzenek, filtre
Sıvıları süzmeye yarayan araç
filtre
ilistir
palay
ayırt
(Osmanlı Dönemi) PALA
süzgeç gagalılar
Ördek, kaz, flaman gibi perde ayaklı kuşları içine alan alt takım