Tom let out a big sigh of relief.
- Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.
Tom's face showed his relief.
- Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.
Sami showed Layla some relaxation exercises.
- Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
I just want a little more relaxation.
- Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
To relax, breathe slowly.
- Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
In order to relax, I need to listen to soothing music.
- Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.