rahatlama

listen to the pronunciation of rahatlama
Turkish - English
relief

Tom let out a big sigh of relief. - Tom büyük bir rahatlama nefesi verdi.

Tom's face showed his relief. - Tom'un yüzü onun rahatlamasını gösterdi.

relaxation

Sami showed Layla some relaxation exercises. - Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.

I just want a little more relaxation. - Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.

reprieve
(Argo) veg out
rahatlamak
{f} ease
rahatlamak
{f} relax

To relax, breathe slowly. - Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.

In order to relax, I need to listen to soothing music. - Rahatlamak için yatıştırıcı müzik dinlemem gerekiyor.

rahatlamak
let go
rahatlamak
let it all hang out
rahatlamak
freshen up
rahatlamak
(Konuşma Dili) be off the hook
rahatlamak
calm down
rahatlamak
rest
rahatlamak
(Dilbilim) let up
rahatlamak
chill out
rahatlamak
become comfortable
rahatlamak
(deyim) be at ease
rahatlamak
let one's hair down
rahatlamak
settle
rahatlamak
unwind
rahatlamak
take the edge off
derin rahatlama
deep relaxation
dışa vurup rahatlama
abreaction
rahatlamak
feel relieved
rahatlamak
to become comfortable; to feel relieved; to relax, to rest; to calm down
rahatlamak
to feel relieved, become untroubled
rahatlamak
let oneself go
rahatlamak
to feel better (after experiencing sickness, pain, or fatigue)
rahatlamak
unbend
rahatlamak
open out
stres rahatlama eğrisi
(Çevre) stress relaxation curve
uluslararası ilişkilerde rahatlama
detente
rahatlama
Favorites