proudly; boastfully

listen to the pronunciation of proudly; boastfully
English - Turkish

Definition of proudly; boastfully in English Turkish dictionary

brag
böbürlenmek

Böbürlenmek istemedim. - I didn't want to brag.

brag
övünmek

Övünmek yok! Bu seni kötü gösterir! - Don't brag! It makes you sound poorer!

Övünmek için değil ama ben oldukça zekiyim. - Not to brag, but I'm pretty smart.

brag
kendini methetmek
brag
palavra atmak
brag
tafra satmak
brag
atıp tutmak
brag
yüksekten atma
brag
kasılmak
brag
{f} övün

Zafer kazanmış olmakla övündü. - He bragged of having won the victory.

Ne kadar iyi yemek pişirdiği hakkında övünür. - She brags about how well she can cook.

brag
böbürlen

Böbürlenmek istemedim. - I didn't want to brag.

Tom yeni telefonuyla böbürlendi. - Tom bragged about his new phone.

brag
ovünülecek şey
brag
iskambil oyun
brag
methetmek
brag
övmek
brag
övürlen kimse
brag
övünme

Övünmeyi sevmiyorum ama ben oldukça iyi bir klarnetçiyim. - I don't like to brag, but I'm a pretty good clarinetist.

Tom Mary'nin yarışı kazanması hakkındaki övünmelerinden bıkıyordu. - Tom was getting tired of hearing Mary bragging about winning the race.

brag
i övünme
brag
övünen kimse
brag
(fiil) övünmek, böbürlenmek; yüksekten atmak
brag
atıcı
English - English
brag