English - Turkish
Definition of present participle of advertise in English Turkish dictionary
- advertising
- reklamcılık
Tom bir reklamcılık ajansında başladı.
-Tom started an advertising agency.
- advertising
- reklâm
Bazı insanlar reklamın bir beyin yıkama biçimi olduğunu düşünüyorlar.
-Some people think that advertising is a form of brainwashing.
Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
-The basic job of an advertising agency is to figure out how to turn a desire into a need.
- advertising
- {f} tanıt
Mağaza bir satış tanıtımı yapıyor.
-The store is advertising a sale.
- advertising
- reklam işi
- advertising
- (isim) reklâmcılık, ilan, duyurma
- advertising
- {f} reklam yap: prep.reklam yaparak,reklamcı
- advertising
- {i} ilan
Onlar ilanla bir aşçı arıyorlar.
-They are advertising for a cook.
- advertising
- reklam yap/ver
- advertising
- reklâmcılık ile ilgili
- advertising
- {i} duyurma
Related Terms
English - English
Definition of present participle of advertise in English English dictionary
- advertising
present participle of advertise
Hyphenation
pres·ent par·ti·ci·ple of ad·ver·tisePronunciation
Resimler
History
Favorites