plural form of mean

listen to the pronunciation of plural form of mean
English - Turkish

Definition of plural form of mean in English Turkish dictionary

means
vasıta

Düşünceler kelimeler vasıtasıyla ifade edilirler. - Thoughts are expressed by means of words.

Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız. - We must devise some means of escape.

means
{i} vesile
means
ulaşım araçları
means
(Dilbilim) aracı

En kısa sürede işi durdurmak zorunda olduğunu bir SMS aracılığıyla bildirdim. - I reported to him by means of an SMS that he had to stop his work as soon as possible.

Dil bir iletişim aracıdır. - Language is a means of communication.

means
kolaylık
means
(Matematik) içler
means
(Ticaret) araçlar

Mümkün olan tüm araçlar denendi. - All possible means have been tried.

Onların hepsinin bağımsız araçları vardır. - All of them have independent means.

means
para

Onlar kazandıklarından çok para harcıyorlar. - They live beyond their means.

O, kazandığından çok para harcıyor. - He lives beyond his means.

means
yöntem
means
gelir

Bu, onları bir ders kitabı için, bir uygulama için, bir araştırma projesi için, her şey için yeniden serbestçe kullanabileceğin anlamına gelir. - This means you can reuse them freely for a textbook, for an application, for a research project, for anything!

Eğer patronun seni kovarsa, bu işten atıldığın anlamına gelir. - If your boss sacks you, it means you're fired.

means
yol

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu. - He contrived a means of speaking to Nancy privately.

Onu ikna etmek için her yolu kullanmalıyız. - We have to use every means to persuade him.

means
{i} servet, varlık
means
ne pahasına olursa olsun

Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin! - You said you wanted it by any means!

means
taşıtlar
means
(Mukavele) vasıta, araç, vesile
means
{i} servet
means
şüphesiz

İngiliz dili şüphesiz en kolay ve aynı zamanda uluslararası iletişimin en etkili aracıdır. - The English language is undoubtedly the easiest and at the same time the most efficient means of international communication.

Şüphesiz boğulan çocuğu kurtarmalıyım. - I must save the drowning child by all means.

means
means to an end araç
English - English
means
plural of mean
means
plural form of mean

    Hyphenation

    plu·ral form of mean

    Turkish pronunciation

    plûrıl fôrm ıv min

    Pronunciation

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv ˈmēn/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv ˈmiːn/
Favorites