peş

listen to the pronunciation of peş
Turkish - English
(kumaş) gore
behind

Tom followed behind Mary, carrying two suitcases. - Tom iki valiz taşıyarak Mary'nin peşinden gitti.

Tom followed behind Mary. - Tom Mary'nin peşini bırakmadı.

gusset
space behind, the back
space behind
gore
peş eklemek
gusset
peş kesmek
gore
peş koymak
gore
peş peşe
one after the other, one after another
peş peşe one right after
the other, one after another; one beside the other
peş peşe
in succession
peş peşe
successive

He won four successive world championships. - Peş peşe dört kez dünya şampiyonluğu kazandı.

peş peşe
consecutive

The trial lasted for ten consecutive days. - Mahkeme peş peşe on gün sürdü.

Peş peşe
one after the other
peş peşe
{s} straight