ortaya çıkarma

listen to the pronunciation of ortaya çıkarma
Turkish - English
expose

Dan resolved to write a lengthy article to expose Linda's illegal deals. - Dan Linda'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.

Tom threatened to expose the whole thing. - Tom her şeyi ortaya çıkarmakla tehdit etti.

discovery
exposure
(Hukuk) detection, uncover
disclosure
ascertainment
uncovering
detection
elication
ortaya çıkarmak
reveal

I threatened to reveal his secret. - Onun sırrını ortaya çıkarmakla tehdit ettim.

ortaya çıkarmak
find out
ortaya çıkarmak
{f} expose

Dan resolved to write a lengthy article to expose Linda's illegal deals. - Dan Linda'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.

Tom threatened to expose the whole thing. - Tom her şeyi ortaya çıkarmakla tehdit etti.

ortaya çıkarmak
conceive
ortaya çıkarmak
detect
ortaya çıkarmak
{f} uncover
ortaya çıkarmak
{f} discover
ortaya çıkarmak
bring out

Poverty does more to bring out the worst in people and conceal the best than anything else in the world. - Yoksulluk insanlardaki en kötüyü ortaya çıkarmak ve en iyiyi gizlemek için dünyadaki başka her şeyden daha fazlasını yapar.

ortaya çıkarmak
smoke out
ortaya çıkarmak
search out
ortaya çıkarmak
disclose
ortaya çıkarmak
introduce a new thing
ortaya çıkarmak
unfold
ortaya çıkarmak
create
ortaya çıkarmak
bring light
ortaya çıkarmak
ascertain
ortaya çıkarmak
determine
ortaya çıkarmak
deduce
ortaya çıkarmak
unravel
ortaya çıkarmak
unlock
ortaya çıkarmak
call forth
ortaya çıkarmak
think up
ortaya çıkarmak
elicit
ortaya çıkarmak
pose
ortaya çıkarmak
introduce
ortaya çıkarmak
trace
ortaya çıkarmak
bring about
ortaya çıkarmak
Expose, reveal
ortaya çıkarmak
Unearth
ortaya çıkarmak
Find out, determine, detect, discover, unravel
ortaya çıkarmak
bring to light
casusluğu ortaya çıkarma
counterespionage
ortaya çıkarmak
lay bare
ortaya çıkarmak
pick out
ortaya çıkarmak
ferret out
ortaya çıkarmak
1. to expose, reveal, bring to light. 2. to create, introduce (a new thing)
ortaya çıkarmak
uncloak
ortaya çıkarmak
show up
ortaya çıkarmak
a) to find out, to determine, to detect, to discover, to unravel b) to expose, to reveal c) to bring to light d) to unearth e) to create
ortaya çıkarmak
hit off
ortaya çıkarmak
bring into the open
ortaya çıkarmak
throw into relief
ortaya çıkarmak
sift out
ortaya çıkarmak
(Hukuk) to detect
ortaya çıkarmak
get at
ortaya çıkarmak
bring to pass
ortaya çıkarmak
produce
ortaya çıkarmak
{f} unveil
suçluyu ortaya çıkarma
detection
yeniden ortaya çıkarma
vamp
Turkish - Turkish

Definition of ortaya çıkarma in Turkish Turkish dictionary

Ortaya çıkarmak
ikame
ortaya çıkarma
Favorites