English - Turkish
Definition of of the sea in English Turkish dictionary
- marine
- denizel
- marine
- (Ticaret) denize ya da denizciliğe ait
- marine
- deniz askeri
- marine
- (Askeri) deniz (ile ilgili)
- marine
- bahriyeli
- marine
- bahriye
Eski bir Birleşik Devletler bahriyesiydi.
-He was a former United States Marine.
- marine
- deniz/denizcilik ile ilgili
- of sea
- deryan
- marine
- {s} deniz kuvvetlerine ait
- marine
- {i} denizcilik
- marine
- {i} deniz kuvvetleri
- marine
- denizden çıkan
- marine
- deniz iş1erine veya gemilere ait denizsel
- marine
- {s} denize ait
- marine
- {s} deniz
Yuriko deniz biyolojisinden mezun bir öğrenci, bir balık tankının içinde uykuya daldı ve ahtapotlar ve deniz yıldızları ile kaplı olarak uyandı.
-Yuriko, a marine biology grad student, fell asleep inside a fish tank and awoke covered in octopuses and starfish.
O bir deniz biyoloğu.
-He's a marine biologist.
- marine
- {s} denizciliğe ait
Related Terms
English - English
Definition of of the sea in English English dictionary
- marine
of the sea
Turkish pronunciation
ıv dhi siPronunciation
/əv ᴛʜē ˈsē/ /əv ðiː ˈsiː/
Resimler
Videos
... but now the ice begins to melt and sea levels rise again. ...
... Once there's no more iron left in the sea to rust, ...
History
Favorites