Turkish - English
Definition of melodisiyle in Turkish English dictionary
- to the tune of
- roughly; about; as much as; to the sum of, to the extent of
The damage that he did to his car was to the tune of two grand.
- Melodi
- (isim) Melody
I often heard him playing the melody on the trumpet.
-Ben sık sık onun trompette melodi çaldığını duydum.
I can't remember the melody of that song.
-Şarkının melodisini hatırlayamıyorum.
- melodi
- tune
Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.
-Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı.
Tom played a few tunes on the piano.
-Tom piyanoda birkaç melodi çaldı.
- melodi
- theme
- melodi
- descant
- melodi
- sound
I could hear the sound of Tom's voice coming from the next room.
-Tom'un bitişik odadan gelen melodisinin sesini duyabiliyordum.
What is your favorite sound?
-En sevdiğin melodi nedir?
- melodi
- melody ezgi
- melodi
- air
- melodi
- strain
- melodi
- chime
I only heard three chimes.
-Ben sadece üç melodi duydum.
- melodi
- cantus
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of melodisiyle in Turkish Turkish dictionary
- Melodi
- ezgi
- Melodi
- şanson
- melodi
- Ezgi, makam
- melodi
- Ritm öğesinden yararlanarak, bir biçim için art arda çizilmiş notalar
- melodi
- Ezgi: "Biz bu melodileri ilk olarak Cemal Sahir operetlerinden duymuş, bellemiştik."- H. Taner
Related Terms
melodisiyle
Hyphenation
me·lo·di·siy·leResimler
History
Favorites