live on.

listen to the pronunciation of live on.
English - Turkish
canlı
(Fiili Deyim ) 1- yaşamaya devam etmek 2- .. yiyerek yaşamak , ..ile beslenmek
ile beslenmek
yaşamını idame ettirmek
geçimini sürdürmek
geçinmek

Tom geçinmek için güçlükle yeterince kazanıyor. - Tom just barely earns enough to live on.

Geçinmek için yeterli para kazanmıyor. - He doesn't earn enough money to live on.

ile geçinmek
ile geçimini sağlamak
beslenmek
geçimini sağlamak

Geçimini sağlamak için bir emekli maaşı var. - He has a pension to live on.

English - English
To survive solely by consuming a certain thing
continue to live; endure or last; "We went without water and food for 3 days"; "These superstitions survive in the backwaters of America"; "The racecar driver lived through several very serious accidents"
exist on, subsist on; continue to live
live on.

    Hyphenation

    live on

    Videos

    ... that live on more than one continent simultaneously. ...
    ... For the first time, some bacteria learn to live on oxygen. ...
Favorites