kullanılabilir

listen to the pronunciation of kullanılabilir
Turkish - English
usable

Is that machine still usable? - O eski makine hâlâ kullanılabilir mi?

useable
utilizable
employable
available, practicable, utilizable
availability

A high savings rate is cited as one factor for Japan's strong economic growth because it means the availability of abundant investment capital. - Yüksek tasarruf oranı Japonya'nın güçlü ekonomik büyümesi için bir faktör olarak kabul edilmektedir.Çünkü o bol yatırım sermayesi kullanılabilirliği anlamına gelmektedir.

applicable
practicable
available

Netflix is now available in Europe. - Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.

Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet. - Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.

can be used
be available

Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet. - Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak.

kullanılabilir gelir
(Ekonomi) Disposable income
kullanılabilir nakit kredi
available cash in one's credit lineavailable cash credit
kullanılabilir güç
available power
kullanılabilir içerik
(Bilgisayar) available context
kullanılabilir kapasite
available capacity
kullanılabilir seçenek
(Bilgisayar) available choice
kullanılabilir ısı
available heat
kullan
{f} using

By using Tatoeba one learns languages. - Bir insan Tatoeba'yı kullanarak dil öğrenir.

He broke the machine by using it incorrectly. - O, yanlış kullanarak makineyi bozdu.

kullan
{f} used

The gym is used for the ceremony. - Spor salonu, tören için kullanıldı.

Na'vi language is used in Avatar. - Na'vi dili Avatar'da kullanılır.

kullan
{f} exploiting

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

kullan
{f} ply
kullan
utilize

I want you to utilize that object. - O nesneyi kullanmanı istiyorum.

Atomic energy can be utilized for peaceful purposes. - Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir.

kullan
used to

That's the computer he used to write the article. - O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.

That car dealer gave me a bum steer when he told me this used Toyota was in good condition. - O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.

kullan
make use of

Next time I switch jobs, I need work that will let me make use of the experience I've gained up to now. - Gelecek sefer iş değiştireceğim. Benim şu ana kadar kazandığım deneyimi kullanmama izin verecek işe ihtiyacım var.

The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair. - Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.

kullan
{f} use

Uranium is used in the production of nuclear power. - Uranyum, nükleer gücün üretiminde kullanılmaktadır.

You used a condom for birth control, right? - Doğum kontrolü için bir prezervatif kullandın, değil mi?

kullan
{f} exploit

Some people try to gain advantage by exploiting their personal contacts. - Bazı insanlar kendi kişisel bağlantılarını kullanarak avantaj kazanmaya çalışır

The police found two crushed mobile phones in a trash can near the site of the killings and are attempting to exploit the data contained in them. - Polis cinayetlerin bulunduğu yere yakın bir çöp kutusunda ezilmiş iki cep telefonu buldu ve onların içerdikleri veriyi kullanmaya çalışıyor.

kullan
wield

Sami was wielding a knife. - Sami bir bıçak kullanıyordu.

Do you know how to wield an épée? - Epeyi nasıl kullanacağını biliyor musun?

kullan
get round
kullan
got round
kullan
(Bilgisayar) play

Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play. - Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.

Notice how the player uses his elbows. - Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.

reel kullanılabilir gelir
(Ticaret) real disposable income
savaşta kullanılabilir
A 1
tekrar kullanılabilir
reclaimable
tersi de kullanılabilir
reversible
Turkish - Turkish

Definition of kullanılabilir in Turkish Turkish dictionary

kullanılabilir gelir
(Ekonomi) Kişisel gelirden doğrudan doğruya devlete ödenen vasıtasız vergilerin çıkartılmasından sonra kalan gelirdir
kullanılabilir
Favorites