Turkish - English
Definition of kompozi̇syon in Turkish English dictionary
- kompozisyon
- {i} composition
Her English composition has few mistakes.
-Onun İngilizce kompozisyonunun beş hatası var.
This composition is so badly written than I can not make out what he means.
-Bu kompozisyon o kadar kötü yazılmış ki ben onun ne anlama geldiğini çıkaramıyorum.
- kompozisyon
- compo
The girl who wrote this composition is Nancy.
-Bu kompozisyon yazan kız Nancy'dir.
Your composition is the best yet.
-Kompozisyonun yine de en iyisi.
- kompozisyon
- art, mus. (a) composition
- kompozisyon
- composing, arranging, composition
- kompozisyon
- composition, short essay
- kompozisyon ve alıştırmalar
- composition and exercises
- kompozisyon
- (Fotoğrafçılık) composition
- Kompozisyon
- essay
Bir kompozisyon yazabilir misin?.
Handwritten essays won't be accepted.
-El yazısı kompozisyonlar kabul edilmeyecektir.
He gave us an essay to write during the vacation.
-O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.
- kompozisyon
- composition of
- edebi kompozisyon
- literary composition
- kompozisyon
- design
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kompozi̇syon in Turkish Turkish dictionary
- (Hukuk) Görünüş; bir araya gelmeden oluşan bütün; iyi yazmanın öğretilmesi için yaptırılan çalışma
- kompozisyon
- Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. Öğrencilere duygu ve tasarımlarını sıraya koyup açık, etkili bir biçimde anlatmalarını öğretmek amacını güden ders, bu dersle ilgili yazılı çalışma, tahrir, kitabet
- kompozisyon
- Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi
- kompozisyon
- Öğrencilere duygu ve tasarımlarını sıraya koyup açık, etkili bir biçimde anlatmalarını öğretmek amacını güden ders, bu dersle ilgili yazılı çalışma, tahrir, kitabet
- Kompozisyon
- kitabet
Related Terms
kompozi̇syon
Hyphenation
kom·po·zi̇s·yonResimler
History
Favorites