Someone told me that Albert Einstein said, Common sense is the collection of prejudices acquired by age eighteen.
- Birisi bana Albert Einstein'ın Sağduyu on sekiz yaşında kazanılan ön yargıların birikimidir. dediğini söyledi.
You might not like this beer at first. It's an acquired taste.
- Önce bu biradan hoşlanmayabilirsin. Bu sonradan kazanılan bir tat.
You might not like this beer at first. It's an acquired taste.
- Önce bu biradan hoşlanmayabilirsin. Bu sonradan kazanılan bir tat.
The witch is stirring her cauldron.
- Cadı, kazanını karıştırıyor.
The cauldron was steaming and bubbling.
- Kazan, buhar çıkarıp köpürüyor.
Does Tom earn enough money to live in the city?
- Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu?
She earns more than she spends.
- O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
Tom won $10,000 in the lottery.
- Tom piyangoda 10.000 dolar kazandı.
Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.
- İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
White to play and win.
- Sıra beyazda ve kazandı.
To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
- Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
Tom is gaining on us.
- Tom bizim üzerimizden kazanıyor.
The city is gaining popularity as a major tourist destination.
- Kent, önemli bir turistik yer olarak rağbet kazandı.
He got a prize for winning the competition.
- O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.
That team has little, if any, chance of winning.
- O takımın çok az, eğer varsa, kazanma şansı var.
He earned money by delivering newspapers.
- O, gazete dağıtarak para kazandı.
His ideas never earned him a dime.
- Onun fikirleri asla ona on sent kazandırmadı.
Spain has won the 2010 FIFA World Cup and the national team logo gains the first star.
- İspanya, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın galibi oldu ve millî takım logosu ilk yıldızını kazandı.
Our team gained a great victory.
- Takımımız büyük bir zafer kazandı.
The Denver Broncos have won the Super Bowl.
- Denver Broncos, Super Bowl'u kazandı.
The Denver Broncos have won the 50th Super Bowl.
- Denver Broncos, Super Bowl 50'yi kazandı.