kaynama noktası

listen to the pronunciation of kaynama noktası
Turkish - English
boiling point

When I arrived, the dispute had reached its boiling point. - Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı.

Sami's rage reached boiling point. - Sami'nin öfkesi kaynama noktasına ulaştı.

(Gıda) boiling

Sami's rage reached boiling point. - Sami'nin öfkesi kaynama noktasına ulaştı.

When I arrived, the dispute had reached its boiling point. - Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı.

(Gıda) bubble point
Turkish - Turkish
Saf bir sıvının belirli bir basınçta kaynamaya başladığı sıcaklık