kasıtlı olarak

listen to the pronunciation of kasıtlı olarak
Turkish - English
deliberately

He deliberately ignored me when I passed him in the street. - Ben sokakta onu geçtiğimde o kasıtlı olarak beni görmezden geldi.

Fadil killed Layla very deliberately. - Fadıl, Leyla'yı kasıtlı olarak öldürdü.

intentionally

Did you do that intentionally? - Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?

You're intentionally throwing the game. - Sen kasıtlı olarak yeniliyorsun.

wilfully
of malice prepense
on purpose
with malice prepense
purposely

You purposely gave the wrong answer, didn't you? - Kasıtlı olarak yanlış cevap verdin, değil mi?

Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary. - Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.

kasıtlı olarak
Favorites