English - Turkish
Definition of in general; commonly; extensively, though not universally; most frequently in English Turkish dictionary
- generally
- genelde
Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
-Generally speaking, the climate in England is mild.
Genelde, onun söylediği doğrudur.
-Generally speaking, what she says is right.
- generally
- genellikle
Bir yemekten sonra, biz genellikle çay içeriz.
-We generally drink tea after a meal.
Kore yemekleri genellikle sıcaktır.
-Korean food is generally very hot.
- generally
- genel olarak
Kadınlar genel olarak erkeklerden daha uzun yaşamaktadır.
-Women generally live longer than men.
Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
-The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- generally
- ana hatlarıyla
- generally
- alelumum
- generally
- çoğunluk tarafından
- generally
- ekseriya
- generally
- z. genellikle
- generally
- ayrıntısız
- generally
- çoğunlukla
Related Terms
English - English
Definition of in general; commonly; extensively, though not universally; most frequently in English English dictionary
- generally
in general; commonly; extensively, though not universally; most frequently
Hyphenation
in general; commonly; extensively, though not universally; most fre·quent·lyPronunciation
Resimler
Favorites