English - Turkish
Definition of in a stable manner; strongly; sturdily, resolutely; assertively in English Turkish dictionary
- firmly
- kararlı bir şekilde
Anne kararlı bir şekilde Gilbert Blythe'ı asla affetmeyeceğim dedi.
-I shall never forgive Gilbert Blythe, said Anne firmly.
- firmly
- dümdüz
- firmly
- sebatla
- firmly
- sıkıca
O kolunu sıkıca kavradı.
-He clutched her arm firmly.
İpe sıkıca tutunarak karaya güvenli bir şekilde geldim.
-Holding on to the rope firmly, I came safely to land.
- firmly
- metanetle
- firmly
- kuvvetle
- firmly
- kesin olarak
Jefferson eğitimin değerine kesin olarak inanıyordu.
-Jefferson believed firmly in the value of education.
Ben işkenceye kesin olarak karşıyım.
-I'm firmly opposed to corporal punishment.
- firmly
- sımsıkı
O, kolumu sımsıkı tuttu.
-She held my arm firmly.
- firmly
- [adv] sıkı bir şekilde
- firmly
- sağlam
- firmly
- sıkı sıkı
Related Terms
English - English
Definition of in a stable manner; strongly; sturdily, resolutely; assertively in English English dictionary
- firmly
in a stable manner; strongly; sturdily, resolutely; assertively
Hyphenation
in a sta·ble manner; strongly; sturdily, resolutely; as·ser·tive·lyPronunciation
Resimler
Favorites