Turkish - English
Definition of hecelenen in Turkish English dictionary
- (Dilbilim) spelled
- past of spell
- past participle of to spell
- hecele
- {f} spelt
- hecele
- {f} spelling
Tom got an A on his spelling test.
-Tom heceleme testinde A aldı.
The neighbors' son won the spelling bee at school.
-Komşunun oğlu okulda heceleme yarışmasını kazandı.
- hecele
- {f} spelled
You spelled my name wrong.
-Sen benim adımı yanlış heceledin.
I wish they had spelled my name correctly.
-Keşke adımı doğru heceleselerdi.
- hecele
- {f} spell
Tom can never remember how to spell my name.
-Tom, ismimi nasıl heceleyeceğini asla hatırlayamaz.
Tom couldn't spell very well.
-Tom çok iyi heceleyemedi.