I will find a way to repay you.
- Sana geri ödemek için bir yol bulacağım.
Tom wants to pay back the money he owes.
- Tom ödünç aldığı parayı geri ödemek istiyor.
We'll have to pay back that loan one way or another.
- Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.
I only wish there was some way I could repay you.
- Keşke sadece sana geri ödeyebileceğim bir yol olsa.
I have some debts to repay.
- Geri ödeyecek bazı borçlarım ar.
Tom hasn't reimbursed me yet.
- Tom henüz bana geri ödeme yapmadı.
I was excited by the promise of reimbursement from my purchase.
- Satın alma işlemimden geri ödeme sözü ile heyecanlıydım.
I was excited by the promise of reimbursement from my purchase.
- Satın alma işlemimden geri ödeme sözü ile heyecanlıydım.
They wouldn't give me a refund.
- Onlar bana geri ödeme yapmadı.
I certainly would like a refund.
- Kesinlikle bir geri ödeme istiyorum.
He wants to pay back the money he owes.
- Borçlandığı parayı geri ödemek istiyor.
Tom and Mary couldn't pay back the money they owed.
- Tom ve Mary ödünç aldıkları parayı geri ödeyemedi.
Sami's payback would come on Christmas day.
- Sami'nin geri ödemeleri noel gününde gelir.
I certainly would like a refund.
- Kesinlikle bir geri ödeme istiyorum.
Tom demanded a refund.
- Tom bir geri ödeme talep etti.
I think that he repaid the money.
- Ben onun parayı geri ödediğini düşünüyorum.
I repaid him the money I owed him.
- Ona borçlu olduğum parayı ona geri ödedim.
Sami's payback would come on Christmas day.
- Sami'nin geri ödemeleri noel gününde gelir.
We'll have to pay back that loan one way or another.
- Bu krediyi bir şekilde geri ödemek zorunda kalacağız.
He wants to pay back the money he owes.
- Borçlandığı parayı geri ödemek istiyor.