exceptional, extraordinary

listen to the pronunciation of exceptional, extraordinary
English - Turkish
müstesna
exceeding
aşkın
exceeding
olağanüstü
exceeding
ölçüsüz
exceeding
aşırı

Ann aşırı derecede çikolataya düşkün. - Ann is exceedingly fond of chocolate.

Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi. - Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.

English - English
exceeding
exceptional, extraordinary
Favorites