Turkish - English
Definition of deniz aşırı in Turkish English dictionary
- (Ticaret) transoceanic
- ultramarine
- (Hukuk) overseas
- transmarine
- Deniz Aşırı Çevre Klavuz Dayanak Belgesi
- (Askeri) Overseas Environmental Baseline Guidance Document
- Deniz aşırı Ülke ve Topraklar
- (Hukuk) Overseas Countries and Territories
- deniz aşırı akaryakıt boşaltma sistemi (Deniz Kuvvetleri)
- (Askeri) offshore petroleum discharge system (Navy)
- deniz aşırı akaryakıt boşaltma sistemi (OPDS) genel hizmet botu
- (Askeri) offshore petroleum discharge system (OPDS) utility boat
- deniz aşırı döküm yakıt sistemi
- (Askeri) offshore bulk fuel system
- deniz aşırı güvenlik politikası grubu
- (Askeri) overseas security policy group
- deniz aşırı kara istasyonu
- (Askeri) overseas ground station
- deniz aşırı ülkeler
- (Hukuk) overseas countries
- denizaşırı
- {s} oversea
My father has never been overseas until now.
-Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı.
Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.
-Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler.
- denizaşırı
- overseas
The ship came from overseas.
-Gemi denizaşırı ülkelerden geldi.
He goes overseas every year.
-Her yıl denizaşırı ülkelere gider.
- Deniz Kuvvetleri deniz aşırı hava kargo terminali
- (Askeri) Navy overseas air cargo terminal
- denizaşırı
- transmarine
- denizaşırı
- beyond the seas
- denizaşırı
- oversea, overseas
- denizaşırı
- ultramarine
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of deniz aşırı in Turkish Turkish dictionary
- denizaşırı
- Denizlerin ötesinde bulunan
Related Terms
English - Turkish
Definition of deniz aşırı in English Turkish dictionary
- Overseas
deniz aşırı
Hyphenation
de·niz a·şı·rıResimler
History
Favorites