demokrasi̇

listen to the pronunciation of demokrasi̇
Turkish - English

Definition of demokrasi̇ in Turkish English dictionary

demokrasi
democracy

Lincoln was advised to talk about democracy. - Lincoln'a demokrasi hakkında konuşması tavsiye edildi.

The test of democracy is freedom of criticism. - Demokrasinin ölçüsü eleştiri özgürlüğüdür.

demokrasiler
democrasies
demokrasiler
democracies
temsili demokrasi
Representative democracy
Batı türü demokrasi
(Hukuk) Western-style democracy
dini açıdan demokrasi
religious aspects democracy
kozmopolit demokrasi
cosmopolitan democracy
parti içi demokrasi
(Politika, Siyaset) in-party democracy
sivil demokrasi
civil democracy
çoğulcu demokrasi
(Hukuk) pluralistic democracy
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) yun. (Demos: Halk; Kratia: İdare, iktidar) Halk iktidarına dayanan hükümet şekli. Devlet iktidarını elinde bulunduranların, halkın çoğunluğunun iradesiyle seçildiği hükümet şeklidir. Tatbikatı üç şekildir: 1- Vasıtasız hükümet şekli: Halk, devlet iktidar ve hâkimiyetini vasıtasız olarak kullanır. Kanunları kendisi yapar, suçluları kendisi muhakeme eder, idareyi kendisi yürütür. Bu usül ancak küçük cemiyetlerde tatbik imkânına sahiptir. 2- Yarı vasıtasız hükümet şekli: Halk re'yi ile temsilciler meclisi seçi
demokrasi
Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık
Etnik demokrasi
(Politika Siyaset) Tüm vatandaşların yasalar önünde eşit olduğu ancak devletin önemli makamlarının hakim etnik grubun tekelinde olduğu yönetim şekli
Katılımcı demokrasi
(Politika Siyaset) Vatandaşların siyasal partiler ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla karar alma mekanizmasında katılımcı olarak bulunduğu demokratik yönetim şekli
Demokrasi
el erki
Demokrasi
demokratlık
Demokrasi
elerki
sosyal demokrasi
Sosyal alanda emekçi toplum kesimlerinin çıkarlarının korunması ve üretimi artırmak yanında hakça bölüşümü de ön planda tutan sosyal ve siyasi akım
özgürlükçü demokrasi
Bireylerin her türlü düşüncelerine saygı gösteren, yasak koymayan demokrasi biçimi