daughter of eve

listen to the pronunciation of daughter of eve
English - Turkish
meraklı kadın
havva kızı
tipik kadın
woman
kadın

Afedersiniz, bu kadın kim? - Excuse me, who is this woman?

Kadın bir portakal yiyor. - The woman eats an orange.

woman
{ç} wom.en (wîm'în)
woman
dili eş
woman
{i} karı

İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle. - Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.

O, karısını terk etti ve yarı yaşında bir kadınla aşk hayatı yaşıyor. - He left his wife and shacked up with a woman half her age.

woman
dili kadın
woman

Şu kadını görüyor musun? O benim eşim. - Do you see that woman? She's my wife.

Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir. - Nobody is equal to this young woman in the field of music.

woman
kadın cinsi
woman
woman hater kadın düşmanı
woman
(sıfat) kadın
woman
woman suffrage kadınların oy kullanma hakkı
woman
hanım

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

woman
bayan

Polonyalı bir bayanla evlendim. - I am married to a Polish woman.

Łazarz'nın çocukları, anneleri Felicja'nın dünyadaki en güzel bayan olduğunu düşünüyorlar. - Children of Łazarz think their mother Felicja is the most beautiful woman in the world.

woman
kadınlar

Ev kadınların dünyasıdır, dünya erkeklerin evidir. - The home is the woman's world, the world is the man's home.

English - English
woman
daughter of eve

    Hyphenation

    daugh·ter of Eve

    Turkish pronunciation

    dôtır ıv iv

    Pronunciation

    /ˈdôtər əv ˈēv/ /ˈdɔːtɜr əv ˈiːv/
Favorites