Turkish - English
Definition of düzeltici in Turkish English dictionary
- corrective
We must apply corrective measures.
-Biz düzeltici önlemleri uygulamalıyız.
I need corrective lenses.
-Düzeltici lenslere ihtiyacım var.
- regenerative
- rectifier
- amendatory
- emendatory
- reformative
- corrector
- correctional
- improver
- proofreader
This needs a proofreader.
-Bunun bir düzelticiye ihtiyacı var.
- corrector of the press
- corrective; proofreader düzeltmen, musahhih
- reformatory
- amend
- (Ticaret) adjusting
- editor
- troubleshooter
- recoverer
- revisory
- {s} remedial
- düzeltici; düzelten; tashih eden
- corrective, correcting, correcting the
- düzeltici jimnastik
- corrective exercises
- düzeltici jimnastik
- remedial gymnastics, corrective gymnastics
- düzeltici tutar
- (Hukuk) correction amount
- düzeltici şey
- corrective
- atkı düzeltici
- weft straightener
- geriye düzeltici
- demodifier
- hava silahları düzeltici müdahele programı
- (Askeri) airborne weapons corrective action program
- menşei düzeltici önlem
- cause action
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of düzeltici in Turkish Turkish dictionary
- Düzeltme işini yapan kimse
- Düzeltmen, musahhih
- düzeltici jimnastik
- Yaşama ve çalışma şartlarının etkisiyle oluşan vücut bozukluk ve aksaklıklarını önlemek veya gidermek için uygulanan özel beden eğitimi türü
Related Terms
düzeltici
Hyphenation
dü·zel·ti·ciPronunciation
Resimler
History
Favorites