cause, bring about

listen to the pronunciation of cause, bring about
English - Turkish

Definition of cause, bring about in English Turkish dictionary

result in
yol açmak
result in
sonuçlandırmak
result in
sonuçlanma
result in
sonuçlan

Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu. - Everybody expected that the experiment would result in failure.

Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir. - You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.

result in
çıkmak
result in
neticelenmek
result in
ile sonuçlanmak
result in
(Fiili Deyim ) ile sonuçlanmak , sonu -e varmak
result in
olarak sonuçlanmak
English - English
result in
cause, bring about
Favorites