My native language is a foreign language for someone else.
- Benim anadilim bir başkası için yabancı dildir.
Sami found Layla in bed with someone else.
- Sami, Leyla'yı yatakta bir başkasıyla buldu.
I don't like this. Show me another.
- Bunu sevmedim. Bana bir başkasını göster.
If a tree dies, plant another in its place.
- Bir ağaç ölürse yerinde bir başkası yetişir.
Another ten minutes' walk brought us to the shore.
- On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
- Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.