When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
- Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
Maybe we can make a deal.
- Belki de bir anlaşma yapabiliriz.
I studied for perhaps two hours.
- Belki iki saat boyunca ders çalıştım.
Perhaps it will rain in the afternoon.
- Belki öğleden sonra yağmur yağacak.
Tom said that he couldn't possibly eat any more.
- Tom artık belki yemek yiyemiyeceğini söyledi.
I can't possibly make lunch.
- Belki öğle yemeği yapamam.
In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
- Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
Maybe you are working too hard.
- Belki de çok çalışıyorsunuz.
I'm probably hungrier than you are.
- Ben belki de senden daha açım.
You should probably tell Tom you don't want to do that.
- Belki de Tom'a bunu yapmak istemediğini söylemen gerekir.
I took my umbrella lest it rain.
- Belki yağmur yağar diye şemsiyemi aldım.