But probably I'll be the last, which is a pity.
- Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.
Tom is probably lost.
- Tom büyük olasılıkla kayboldu.
Nowadays, if a boy doesn't lose his virginity by the age of 18, he'll most likely be traumatised.
- Günümüzde bir oğlan 18 yaşına kadar bekaretini kaybetmezse, o büyük olasılıkla travmalı olacaktır.
He's the most likely to succeed.
- O, büyük olasılıkla başaracak.
It's very likely that he'll be late.
- Büyük olasılıkla o geç kalacak.
Taro is very likely to pass the university entrance examination.
- Taro büyük olasılıkla üniversite giriş sınavını geçecek.