Turkish - English
Definition of avcılık in Turkish English dictionary
- {i} hunting
Hunting is prohibited in national parks.
-Milli parklarda avcılık yasaklanmıştır.
His favourite pastimes were hunting and golf.
-Onun sevdiği eğlenceler avcılık ve golf.
- shooting
- the chase
- hunting, shooting, fishing
- being a hunter; hunting, huntsmanship
- (Askeriye) being a skirmisher; skirmishing
- sporting
- chasing
- fishing
Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.
-Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.
Fishing, hunting, hiking and skiing are popular.
-Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
- gunning
- venery
- woodcraft
- avcılık kulübü
- hunting club
- avcılık lisansı
- shooting license
- avcılık sporu
- blood sports
- kaçak avcılık
- poaching
- elle avcılık
- (Denizbilim) hand fishing
- izinsiz avcılık
- unauthorized hunting
- yasak avcılık
- illegal hunting
- yetersiz avcılık
- (Denizbilim) underfishing
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of avcılık in Turkish Turkish dictionary
- AVCILIK
- Avcı olma durumu veya işi
- avcılık etmek
- Avlanma ile uğraşmak
Related Terms
avcılık
Hyphenation
av·cı·lıkPronunciation
Resimler
Favorites