Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
- The angry mob attacked the building.
O, yumruklarıyla ona saldırdı.
- She attacked him with her fists.
Niyetimiz ona saldırmak değildi.
- We didn't intend to attack him.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
Çocukken kızım sık sık astım atakları yaşadı.
- As a child, my daughter had frequent asthma attacks.
Tom bir panik atak geçiriyor.
- Tom is having a panic attack.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ended at dawn.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
- German forces attacked British soldiers near Amiens, France.
Babam dün bir kalp krizi geçirdi fakat yakınlarda bir kliniğe sahip olduğu için şanslıydı.
- My father had a heart attack yesterday, but he was lucky to have a clinic close at hand.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.
- When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
- They began with a strong attack against the enemy.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
... " was in China on the day that Bombay was attacked by ...
... I get back attacked ...