antika

listen to the pronunciation of antika
Turkish - English
antique

Tom collects antiques. - Tom antikalar toplar.

I doubt that Tom would ever consider selling his antique car. - Tom'un şimdiye kadar antika arabasını satmayı düşündüğünden şüpheliyim.

from the past
embroidery hemstitch
from former times (especially Europe); antiquarian
antique; queer; eccentric
curio
antique; odd, funny, weird
(Konuşma Dili) queer, funny, eccentric
quaint; crusted
kooky
curiosity
old world
(Mimarlık) ancient

They found an ancient bowl from 2,000 years ago. - Onlar 2000 yıl öncesinden kalma antika bir kase buldular.

This ancient table is still in use. - Bu antika masa hala kullanımda.

{s} quaint

It's a quaint old village. - Bu antika bir eski köy.

oddity
odd
funny
queer fish
hemstitch
kook
antiqua
musty
{s} antiquarian
{s} queer
rum
{s} crusted
bygone
antika adam
codger
antika dükkânı
antique store
antika dükkânı
antique shop
antika eşya
antique
antika kimse
oddity
antika meraklısı
antiquary
antika meraklısı
antiquary, antiquarian
antika para alıyor musunuz
Do you buy old coins
antika tip
kook
antikalar
bric-a-brac
antikalar
small decorations
antikalar
small ornaments
antikalar
knick-knacks
antikalar
bricabrac
antikalar
bric a brac
ilginç antika sanat eseri
a piece of money
tahta antika eşya
treen
Turkish - Turkish
Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf: "Hasılı antika bir herif."- Ö. Seyfettin
Mendil, önlük, yatak çarşafı gibi kumaşların kenarına yapılan bir tür işleme
Eski çağlardan kalma yapıt
Mendil, örtü, yatak çarşafı gibi bezlerin kenarlarına paralel ipliklerden bir bölümü çekilip dikey olanların ikisi, üçü bir arada tire ile sarılarak yapılan diş diş süs, sıçan dişi, ajur
Antik
Eski çağlardan kalma eser veya tarihsel değeri olan eski eşya: "Sofadaki antika yerli saat, ihtiyar göğsü hırlaya hırlaya ağır ölçülü vuruşlarla gece yarısını çaldı."- H. R. Gürpınar
(Osmanlı Dönemi) kıymetli sanat eseri; eski zamandan kalma eser, tarihî eser
Eski çağlardan kalma eser veya tarihsel değeri olan eski eşya
Genele, olağana, geleneğe aykırı, acayip, tuhaf
ANTİKA
(Osmanlı Dönemi) yun. Kıymetli san'at eseri. Eski zamandan kalma eser
antika mobilya
En az yüz sene önce imal edilmiş olup ana hatlarında herhangi bir değişiklik yapılmayan ve belli bir ekole göre adlandırılan mobilya
antika
Favorites