English - Turkish
Definition of act of deliberating; deliberation; consultation in English Turkish dictionary
- council
- {i} divan
- council
- {i} konsey
Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır.
-Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.
Bu öğrenim hibesi bana bölüm konseyi tarafından verildi.
-This study grant was given to me by the departmental council.
- council
- meclis
Belediye meclisine adaylığını koymalısın.
-You should run for city council.
Ben de, bir belediye meclisi üyesiyim.
-I'm a councillor, too.
- council
- {i} kurul
Yeni bir öneriyi tartışmak için bir yürütme kurulu oluşturuldu.
-An executive council was formed to discuss the new proposal.
- council
- kurultay
- council
- müşavere
- council
- Council of State Danıştay
- council
- (Askeri) KONSEY: Yönetmelikler veya genel emirlerle kurulmuş, daimi inceleme veya istişare grubu. Konsey, kendisine verilmiş konular üzerinde belirli makama teklif ve tavsiyelerde bulunur. İlgili makamların (asker, sivil veya karma) kıdemli temsilcilerinden mürekkeptir. İlgili şahıslar için bu kurulda üyelik -asil sekreterlik görevi almış olanlar dışında- esas görevlerine ek bir görevdir
- council
- ihtiyar heyeti
- council
- kiraya verilen
- council
- danışma kurulu
- council
- (ev/daire/vb.) yerel idare tarafından yapılan
- council
- {i} yönetim kurulu
- council
- {i} İng. belediye meclisi; ihtiyar heyeti
- council
- {i} kurul, komisyon; konsey, danışma kurulu
- council
- councilman encümen üyesi
Related Terms
English - English
Definition of act of deliberating; deliberation; consultation in English English dictionary
- council
act of deliberating; deliberation; consultation
Hyphenation
act of deliberating; deliberation; con·sul·ta·tionPronunciation
Resimler
History
Favorites