a social system that provides separate facilities for minority groups

listen to the pronunciation of a social system that provides separate facilities for minority groups
English - Turkish

Definition of a social system that provides separate facilities for minority groups in English Turkish dictionary

segregation
{i} fark gözetme, ayrı tutma, ayrım: racial segregation ırk ayrımı
segregation
(Tıp) Cinsiyet hücrelerinin meyotik bölünmesi esnasında homolog kromozomların birbirinden ayrılması (Biri bir hücreye diğeri öbür hücreye geçer)
segregation
ayrı tutma
segregation
(İnşaat) ayrışma
segregation
(Ticaret) ayırımcılık
segregation
(Tıp) ayırım
segregation
toplumsal kopma
segregation
ayrım

Halk ayrımcılık probleminden tamamen habersiz. - The masses are entirely ignorant of the segregation problem.

segregation
fark gözetme
segregation
(İstatistik) Ayrışım
segregation
{i} ırk ayrımı
segregation
(Askeri) NEZARET ALTINA ALMA, NEZARET ALTINDA TUTMA, TECRİT: Disiplini korumak zaruretiyle veya idari maksatla bir mahpusun diğer mahpuslardan ayrılarak nezaret altında tutulması. Bak. "administrative segregation", "disciplinary segregation"
segregation
{i} ırkçılık
segregation
{i} ayırma
segregation
(Tıp) Ayırım, özellikle hususi bir amaçla yapılan ayırım, ayırma
segregation
{i} ayrılma
separatism
(isim) ayrılıkçılık, özerkçilik
English - English
separatism
segregation
a social system that provides separate facilities for minority groups

    Hyphenation

    a so·cial sys·tem that provides sep·a·rate facilities for mi·no·ri·ty groups

    Turkish pronunciation

    ı sōşıl sîstım dhıt prıvaydz seprıt fısîlıtiz fôr maynôrıti grups

    Pronunciation

    /ə ˈsōsʜəl ˈsəstəm ᴛʜət prəˈvīdz ˈseprət fəˈsələtēz ˈfôr mīˈnôrətē ˈgro͞ops/ /ə ˈsoʊʃəl ˈsɪstəm ðət prəˈvaɪdz ˈsɛprət fəˈsɪlətiːz ˈfɔːr maɪˈnɔːrətiː ˈɡruːps/
Favorites