English - Turkish
Definition of a room or series of rooms where works of art are exhibited in English Turkish dictionary
- gallery
- {i} galeri
Zamanın varsa, geçerken galeriye uğrasan iyi olur.
-Better drop by his gallery if you have time.
Galerideki izleyiciler çok gürültü yapıyorlardı.
-The spectators in the gallery were making a lot of noise.
- art gallery
- {i} sergi salonu
- art gallery
- {i} sanat galerisi
En son ne zaman bir sanat galerisine gittin?
-When was the last time you went to an art gallery?
Ben bir sanat galerisini ziyaret edebilir miyim?
-May I visit an art gallery?
- gallery
- (Askeri) KAPALI ATIŞ YERİ: Hedefli atış eğitimi için kapalı atış yeri
- gallery
- (İnşaat) geçit
- gallery
- {i} dehliz
- gallery
- üstü kapalı balkon
- gallery
- {i} mad. galeri
- gallery
- {i} tünel
- gallery
- bir ucu kapalı tünel
- gallery
- den eski gemilerin kı
- gallery
- {i} lağım
- gallery
- (isim) galeri, dehliz, tünel, lağım, kemeraltı, üst balkon, ucuz balkon
- gallery
- (Askeri) Atış poligonu
- gallery
- mad galeri play to the gallery seyirciler üze rinde parlak bir tesir bırakmaya çalışma
- gallery
- galeri, karikatür sitesinden çok sayıda sanatsal karikatürü ücretsiz indirebilir, kullanabilirsiniz
- gallery
- {i} balkon, galeri
Related Terms
English - English
Definition of a room or series of rooms where works of art are exhibited in English English dictionary
- art gallery
- gallery
a room or series of rooms where works of art are exhibited
Hyphenation
a room or se·ries of rooms where works of art are exhibitedTurkish pronunciation
ı rum ır sîriz ıv rumz hwer wırks ıv ärt ır îgzîbıtıdPronunciation
/ə ˈro͞om ər ˈsərēz əv ˈro͞omz ˈhwer ˈwərks əv ˈärt ər əgˈzəbətəd/ /ə ˈruːm ɜr ˈsɪriːz əv ˈruːmz ˈhwɛr ˈwɜrks əv ˈɑːrt ɜr ɪɡˈzɪbətəd/
Resimler
Favorites