English - Turkish
Definition of a piece of leather used for polishing in English Turkish dictionary
- leather
- (Mühendislik) deri
Bu makinelerle çalıştığında bir çift deri eldiven bir zorunluluktur.
-A pair of leather gloves is a must when you work with these machines.
Dükkân deri ürünler getirdi.
-The shop carried leather goods.
- leather
- {i} meşin
- leather
- deriden yapılmış şey
- leather
- deriden yapılmış
Yeni ayakkabılarım deriden yapılmıştır.
-My new pair of shoes are made of leather.
Onlar kaba kahverengi deriden yapılmış.
-They were made of rough brown leather.
- leather
- deriye ait
- leather
- tabaklanmış deri
- a piece of
- bir parça
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
-I tried a piece of cake and it was delicious.
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
-I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
- leather
- pantozot
- leather
- {f} kayışla dövmek
- leather
- argo kamçı veya kayışla dövmek
- leather
- {i} kösele
- leather
- (isim) deri, meşin, kösele, futbol topu
- leather
- leatherback yumuşak kabuklu iri bir deniz kaplumbağası
- leather
- {f} kamçılamak
- leather
- {f} kösele ile kaplamak
- leather
- leatherette cilt bezi
Related Terms
English - English
Definition of a piece of leather used for polishing in English English dictionary
- leather
- piece of leather
- a piece of leather
Related Terms
a piece of leather used for polishing
Hyphenation
a piece of leath·er used for polishingTurkish pronunciation
ı pis ıv ledhır yuzd fôr pälîşîngPronunciation
/ə ˈpēs əv ˈleᴛʜər ˈyo͞ozd ˈfôr ˈpäləsʜəɴɢ/ /ə ˈpiːs əv ˈlɛðɜr ˈjuːzd ˈfɔːr ˈpɑːlɪʃɪŋ/
Resimler
Favorites