English - Turkish
Definition of a particular variety or type of something; it can be software or hardware in English Turkish dictionary
- flavor
- {i} tat
O benim en sevdiğim tat.
-That's my favorite flavor.
Sen hangi tatlara sahipsin?
-What flavors do you have?
- flavor
- {i} tat veren şey
- flavor
- {i} (duyum olarak) tat, lezzet
- flavor
- {i} tad
Bu ilacın korkunç bir tadı var.
-This medicine has a terrible flavor.
Bu içecek açıkça çayla aynı tada sahip.
-This drink's flavor is obviously that of tea.
- flavor
- {i} lezzetli bir tat, çeşni
- flavor
- {f} lezzet katmak
- flavor
- {i} çeşni
Tom'un yediği tek çeşnili dondurma vanilyadır.
-The only flavor ice cream that Tom eats is vanilla.
En sevdiğin dondurma çeşnisi nedir?
-What's your favorite ice cream flavor?
- flavor
- {i} çeşit: Their ice cream comes in twenty flavors. Onların dondurmasının yirmi
- flavor
- {i} koku
- flavor
- {f} tat ver
- flavor
- bkz.flavour
- flavor
- (Tıp) Lezzet, tat
- flavor
- lezzetli şey
- flavor
- flavoring tat veren şey
- flavor
- (fiil) tat vermek, lezzet katmak, çeşni vermek
- flavor
- (isim) tat, lezzet, koku, çeşni, tad, tat veren şey, hava
- flavor
- rayiha
- flavor
- {f} çeşni vermek
- flavor
- lezzetsiz
Related Terms
English - English
Definition of a particular variety or type of something; it can be software or hardware in English English dictionary
- flavor
a particular variety or type of something; it can be software or hardware
Hyphenation
a par·ti·cu·lar va·ri·e·ty or type of something; it Can be soft·ware or hard·warePronunciation
Resimler
History
Favorites