English - Turkish
Definition of a newspaper column in English Turkish dictionary
- column
- (Mühendislik) sütun
Ben bu sütunu ilginç buldum.
-I found this column interesting.
Makalenin üç sütunu vardı.
-The article had three columns.
- column
- {i} kolon
Kolonlar sağlam bir temel sağlamaktadır.
-Columns provide a solid foundation.
- column
- {i} gazet. köşe yazısı, fıkra
- column
- (Tıp) Kolon, direk, columna
- column
- (Askeri) KOL: Kıta, gemi, tank veya araçların birbiri arkasına gelecek şekilde sıralanmalarıyla meydana gelen düzen
- column
- {i} direk
- column
- (İnşaat) sütün
- column
- (Bilgisayar) sütunu
Makalenin üç sütunu vardı.
-The article had three columns.
Ben bu sütunu ilginç buldum.
-I found this column interesting.
- column
- kuyruk
- column
- (insan/araç/hayvan/vb.) dizi
- column
- {i} ask. kol
- column
- {i} makale
Makalenin üç sütunu vardı.
-The article had three columns.
Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
-I'm always interested in reading his column.
- column
- sütun kolon
- column
- {i} mim. sütun; kolon
- column
- kuyruk/sütun
- column
- {i} basamak [mat.]
Related Terms
English - English
Definition of a newspaper column in English English dictionary
- column
a newspaper column
Hyphenation
a news·pa·per col·umnTurkish pronunciation
ı nuzpeypır kälımPronunciation
/ə ˈno͞ozˌpāpər ˈkäləm/ /ə ˈnuːzˌpeɪpɜr ˈkɑːləm/
Resimler
History
Favorites