çaresizlik

listen to the pronunciation of çaresizlik
Turkish - English
desperation

Tom had a look of desperation on his face. - Tom'un yüzünde bir çaresizlik görüntüsü vardı.

Suicide is an act of desperation. - İntihar çaresizlik davranışıdır.

{i} despair
inevitability
lack of means
desperation, despair
1.incurability, incurableness
helplessness, despair; incurability
hopelessness
incurability
{i} nakedness
Turkish - Turkish
Çaresiz olma durumu: "Çaresizlikten Anadolu'ya giden bir saz heyetinin peşine takılıyor."- R. N. Güntekin
Çaresiz olma durumu
çaresizlik
Favorites