çırılçıplak

listen to the pronunciation of çırılçıplak
Turkish - English
starkers
stark naked, buck naked
in the nude
in one's bare skin
in one's birthday suit
in the state of nature
without a stitch of clothing
in the altogether
without a stitch on
stark naked; in the nude, in the buff
stark naked
in the raw
in the buff
mother naked
(Argo) peeled
completely unclothed
(Argo) naked as a jaybird
completely naked
not a stitch on
in buff
stark

I'd like to go out stark naked in the middle of this typhoon. - Bu tayfunun ortasında çırılçıplak dışarı gitmek istiyorum.

My little brother ran through the living room stark naked. - Küçük erkek kardeşim oturma odasında çırılçıplak koştu.

{k} buck naked
çırılçıplak geçmek
streak
çırılçıplak koşan kimse
streaker
çırılçıplak soyunmak
strip to the skin
çırılçıplak yüzmek
skinny dip
kalabalıkta çırılçıplak koşarak geçen kimse
streaker
Turkish - Turkish
Çok açık ve yalın bir durumda
Tamamen çıplak, çırçıplak, anadan doğma, anadan üryan: "Çırılçıplak bir ovanın ortasındayız."- R. N. Güntekin. Çok açık ve yalın bir durumda: "Hepsinin yüzünde de aynı endişe çırılçıplak görünüyor."- P. Safa
Tamamen çıplak, çırçıplak
anadan doğma
şallak mallak
çırılçıplak
Favorites