Don't think in your native tongue, said the monolingual Tom.
- Tek dilli Tom Ana dilinizde düşünmeyin dedi.
Italian is my mother tongue.
- İtalyanca benim ana dilimdir.
My mother tongue is Spanish.
- Benim ana dilim İspanyolca'dır.
It isn't a surprise that English is the world's most spoken language.
- Hiç şüphe yok ki İngilizce dünyada en çok konuşulan dildir.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
- İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
Tom was speechless for a moment.
- Tom'un bir an için dili tutuldu.
I'm almost speechless.
- Ben neredeyse dilsizim.
How many dialects are there in the Chavacano language? The Chavacano language has six dialects.
- Chavacano dilinde kaç tane lehçe var? Chavacano dilinin altı tane lehçesi var.
Teochew is a dialect of Min Nan.
- Teochew dili, Min Nan'ın bir şivesidir.
The pitaya's common English name of dragon fruit reflects its vernacular name in many Asian languages.
- Pitaya'nın ortak İngilizce adı dragon fruit birçok Asya dillerinde onun argo adını yansıtmaktadır.
The key to the so-called mastery of any language is bringing the words and grammar to life through context.
- Sözde herhangi bir dilin hakimiyetinin anahtarı, kelimeleri ve dilbilgisini bağlama yoluyla hayata geçirmektir.
A language is a key to the heart of millions.
- Bir dil milyonların anahtarıdır.
Why do you want Esperanto to become a lingua franca while you continue to communicate in English?
- Neden İngilizce dilinde iletişim kurmaya devam ederken Esperanto'nun bir lingua franca olmasını istiyorsun?
In spite of my diet, I couldn't help taking a slice of chocolate cake.
- Diyetime rağmen, bir dilim çikolatalı kek almaktan kendimi alamadım.
In spite of the language difficulty, we soon became friends.
- Dil zorluğuna rağmen biz kısa sürede arkadaş olduk.
Bilingual dictionaries are allowed.
- İki dilli sözlüklere izin verilir.
Almost every person in this country is bilingual.
- Bu ülkedeki neredeyse her insan iki dillidir.
Tom is soft-spoken and polite.
- Tom tatlı dilli ve kibar.
Layla was very charming and soft-spoken.
- Leyla çok çekici ve tatlı dilliydi.
My ideal woman is shapely, intelligent and a polyglot.
- Benim ideal kadınım, düzgün, akıllı ve çok dillidir.