I named my daughter Nairu wishing her long life.
- Ona uzun bir ömür dileyerek kızıma Nairu ismini verdim.
She sat next to him wishing she were somewhere else.
- O, başka bir yerde olmayı dileyerek onun yanına oturdu
I wish I were what I was when I wished I were what I am.
- Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam.
Everybody wished he had been elected governor.
- Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
Everybody wished he had been elected governor.
- Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
Wishing you a magical and memorable Christmas!
- Fevkalade ve unutulmaz bir Noel dileriz!
I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
- Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
I must beg your pardon.
- Ben sizden özür dilemeliyim.
Tom dropped a coin into the beggar's cup.
- Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu.