devrede

listen to the pronunciation of devrede
Türkçe - İngilizce
(Bilgisayar) online
on
devre
term
devre
period

Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay. - Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

devrede ifadesi
(Bilgisayar) online statement
devrede ifadesi uygulaması
(Bilgisayar) online statement application
devre
circuit

A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit. - Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.

This system has a built-in protection circuit. - Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.

devre
{i} cycle
devre
(Elektrik, Elektronik) loop

Tom is getting prepared to join the loop. - Tom, devreye girmeye hazırlanıyor.

devre
line
devre
(Elektrik, Elektronik) connection
devre
(Bilgisayar) node
devre
(Askeri) local circuit
devre
(Bilgisayar,Teknik) network
devre
compass
devre
(Spor) half-time
devre
season
devre
circuitry

A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit. - Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır.

devre
spell
devre
semester
devre
{i} session
devre
half

This car can deactivate half of its engine's cylinders. - Bu araba, motor silindirlerinin yarısını devre dışı bırakabilir.

devre
session (of a legislature)
devre
period, term; half time; circuit
devre
(Elektrik) circuit
devre
(polo) chukker
devre
period; term, epoch
devre
(Elektrik) cycle
devre
(Hukuk) term, stage
devre
bout
devre
(Nükleer Bilimler) curcuit
devre
revolution
Türkçe - Türkçe

devrede teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

DEVRE
(Osmanlı Dönemi) (C.: Devrât) Dönüş dönme, dönem
DEVRE
(Osmanlı Dönemi) Elektrik devresi. Üzerinden elektrik akımı geçmekte olan bir iletken yolun tamamı
DEVRE
(Osmanlı Dönemi) Birkaç yıldan meydana gelen zaman süresi
Devre
(Osmanlı Dönemi) YEVM
devre
Ters, yanlış biçimde: "Sarıldı boynuma ağlama deyi / Hotozumu devre bağlama deyi."- Karacaoğlan
devre
Dönem: "Bu kadar uzun bir bekleyiş devresi, tatsız ara veriş yeter."- A. Gündüz
devre
Ters, yanlış
devre
Dönem
devre
Elektrik devresi, çevrim
devrede