I think it's time for me to put new bait on the hook.
- Sanırım oltaya yeni bir yem takmamın zamanıdır.
He put live bait on a hook.
- O, oltaya canlı yem taktı.
After dinner, we all went into the drawing room.
- Akşam yemeğinden sonra, Hepimiz çizim odasına gittik.
The food's not ready yet.
- Yemek henüz hazır değil.
Dieticians are experts in the food industry.
- Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
My mother asked me not to feed the dog until after we had all eaten.
- Annem bana hepimiz yemek yeyinceye kadar köpeği beslemememi rica etti.
The elephant's meal is enough to feed thousands of ants.
- Filin yemeği binlerce karınca doyurmaya yeter.