yürek parçalayıcı

listen to the pronunciation of yürek parçalayıcı
Türkisch - Englisch
heartbreaking

The refugees' stories are heartbreaking. - Mültecilerin hikayeleri yürek parçalayıcıdır.

It was heartbreaking. - O, yürek parçalayıcıydı.

harrowing
pathetic

Tom thinks that eating at a restaurant by himself is pathetic. - Tom, bir restoranda tek başına yemek yemenin yürek parçalayıcı olduğunu düşünmektedir.

heartrending, harrowing
heartrending
piteous
yürek parçalayıcı
Favoriten