Bu televizyonun iki yıllık bir garantisi var.
- This TV set has a two year guarantee.
Bir televizyon seti için daha fazla yer yok.
- There is no more room for a TV set.
Tom didn't have time to watch TV yesterday.
- Tom'un dün TV izlemek için zamanı yoktu.
Tom does nothing but watch TV all day.
- Tom bütün gün TV izlemekten başka hiçbir şey yapmaz.