Englisch - Türkisch
Definition von to hate someone's guts: see gut im Englisch Türkisch wörterbuch
- hate
- nefret etmek
İnsanlar gerçekten birbirlerinden nefret etmek zorundalar mı?
-Do people really have to hate one another?
Senden nefret etmek istemiyorum.
-I don't want to hate you.
- hate
- {i} nefret
Jack Dorsey benden nefret ediyor.
-Jack Dorsey hates me.
Bazıları tartışmaktan nefret ederler.
-Some people hate to argue.
- hate
- nefret duymak
- hate
- {i} kin
- hate
- {f} nefret et
O, ona bir kazak satın aldı, ama o renginden nefret etti.
-She bought him a sweater, but he hated the color.
O, kocasından nefret etti.
-She hated her husband.
- hate
- beğenmemek
- hate
- hoşlanmamak
- hate
- {f} sevmemek
- hate
- bir kimseye düşman olmak
- hate
- {i} iğrenme
- hate
- {f} kin beslemek
- hate
- {f} istememek
- hate
- {f} iğrenmek
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to hate someone's guts: see gut im Englisch Englisch wörterbuch
- hate
to hate someone's guts: see gut
Aussprache
Resimler
Historie
Favoriten