Englisch - Türkisch
Definition von to devote, set apart, or give up, as one's self, to a duty or service im Englisch Türkisch wörterbuch
- dedicate
- {f} ithaf etmek
Bu şarkıyı Mary'ye ithaf etmek istiyorum, dünyadaki en güzel kadın.
-I want to dedicate this song to Mary, the most beautiful woman in the world.
Bu bir sonraki şarkıyı gelin ve damada ithaf etmek istiyorum.
-I'd like to dedicate this next song to the bride and groom.
- dedicate
- ada
O, hayatını barışa adadı.
-He dedicated his life to peace.
O kendini araştırmaya adadı.
-He dedicates himself to research.
- dedicate
- {f} adamak
Kendini göreve adamak zorundasın.
-You have to dedicate yourself to the task.
Bu şarkıyı ona adamak istiyorum.
-I want to dedicate this song to him.
- dedicate
- {f} tahsis etmek
- dedicate
- {f} to -in adına sunmak, -e ithaf etmek
- dedicate
- ata
- dedicate
- {f} vermek
- dedicate
- (Askeri) Vakfetmek, tahsis etmek
- dedicate
- {f} adamak, vakfetmek
- dedicate
- {f} hizmete sunmak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von to devote, set apart, or give up, as one's self, to a duty or service im Englisch Englisch wörterbuch
- dedicate
to devote, set apart, or give up, as one's self, to a duty or service
Silbentrennung
to devote, SET apart, or give up, as one's self, to a du·ty or ser·viceAussprache
Resimler
Favoriten